30 Aralık 2008

2009 MERHABA

Geçti kocaman bir yıl daha. Devriliyor ardı arkasına. Çok iyi hatırlıyorum; hep hesap yapardım 2000 senesinde kaç yaşında olacağım diye. Her neyse; hepinizin yeniliklerle dolu gelen 2009 seneniz mutlu ve umutlu olsun.

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN

16 Aralık 2008

Üç Aylık olmaya doğru

Zaman su gibi akıyor ve inanın ben bu aralar nasıl geçtiğini; sabah olupta, nasıl akşamın geldiğini anlıyamıyorum. Kendime ayırabileceğim kaliteli bir zamanım asla yok. Berke'nin veli toplantısına bile giderken eve nasıl döndüğümü hatırlamıyorum. Altay anne sütü alıyor sadece. Ne su nede mama. Ayrıca aldığı sadece D vitamini. Gelişimimiz çok normal düzeyde seyrediyor. Aşılarımızı yaptırıyoruz. Ve de bol bol altımızı kirletiyoruz haliyle. Ama akşamları saat 9:30 civarlarında yanımıza kimse yaklaşmasın nedensiz ağlamalarımız var. Bu ağlamaları tek susturan da fön makinem. İster inanın ister inanmayın tek bu aletin sesiyle susuyor ve hatta bu sesle uykuya dalıyor. Akşamlarımız banyoda geçiyor. Kenidimizi sevdirmekten nefret ediyoruz. Ağır abiyiz yani. Halbuki şöyle mıncıklasam ne olur. Babası kimi zaman dayanamayıp sıkıştırıyor, başlıyor Altay ağlamaya. Susturmak benim işim elbet :)

Berkeme gelince yavrum; okumayı sökmeye çalışıyor o da. Benimle ders çalışmak daha hoşuna gidiyor babadan ziyade. Bu nedenlede aşağıda gördüğünüz tablo yaşanıyor kimi zaman. Haa Altay'ı ayağımda görüpte böyle mi uyutuyorsun demeyin. Altay sadece oyun yapıyor bu halde uyumuyor. O'nun uyuma keyfi annenin ve babanın omzu. Hiç istememe rağmen kucakçı oldu. Neyse efendim Berkemin okumayı yazmayı sökmesine az kaldı. Okurken ikinci harfle başlatıyor kelimeyi sonra düzeltiyor. Yazarken de harf unutması var şimdilik. Ama şu da bir gerçek çok ağırız ve rahatız. Umarım bu hayatında başarısızlık getirmez oğluma.

Yoğun tempoya devam. Bu arada hepinizin geçmiş Kurban Bayramını kutluyorum. Geç oldu ama ne yaparsınız artık. Sağlıcakla kalın hepiniz.